Çarlara Layık Charbroiled Burger
Evet...Nihayet yine bir yemek yazısıyla karşınızdayım! Aslında Türkçe öğretmenimiz Didem Hoca bana "Moda'daki en iyi burgerci neresidir?" diye sorduğundan bu yana aklıma takılan bir soruydu, ne mutlu ki bu akşam yazma imkanım oldu.
O zaman, nedir bu "Charbroiled"?
Carl's Jr. 'da logolarının altına iliştirilmiş ve her seferinde empoze ettiklerini düşündüğüm "Charbroiled Burgers" ın anlamının, kısa bir araştırmanın ardından "mangalda pişirmek" ya da "mangalda ızgara yapmak" olduğunu gördüm. Yani anladığım kadarıyla "Fast food'çuyuz ama etlerimiz kaliteli, barbeküdeki keyfi alabilirsiniz" gibi bir mesaj veriliyor.
Pek fast food yiyen biri olmadığımdan, burada yediğim birkaç seferde değişmez tercihim Double Western BBQ Burger oluyor. İçinde, tadı bacon'ı andıran (ancak Müslüman çoğunluktaki ülkeye uyarlandığını tahmin ettiğim) %100 dana füme et, ve yine %100 dana eti olmak üzere iki hamburger köftesi ve iki çedar peyniri! Yanında içeceği ve patates kızartmasıyla da menüsü var. Bana fırsatçı diyebilirsiniz ama, Carl's Jr. 'la ilgili en sevdiğim şeylerden biri, şubede yerseniz, menülerle sınırsız içecek hakkınız var 😋 Ve sıradan patates kızartması dışında, ekstralarda curly seçeneğiniz oluyor. Bu da, adı üstüne kıvır kıvır şekli olan, daha çıtır ama biraz daha ağır bir patates kızartması.
Mekan olarak, Bahariye'deki zeminin biraz altında ve dar bir yer ama bildiğim kadarıyla diğer şubelerinde durum bu değil. Fiyat anlamında da, normal burgercilerden bir tık daha fiyatlı fakat at eti yemek istemiyorsanız buna değer. Zira birazdan anlatacaklarımı mideniz kaldıramayabilir.
Fast food yapan restoranların çoğunun niye 5 liralık menü sunduğunu hiç merak ettiniz mi? Evet, yediklerimizin belli bir ölçüde zararlı olduğunu ve muhtemelen en kaliteli malzemenin kullanılmadığını da biliyoruz. Hatta belki daha önce duymuşsunuzdur, sırf aldığınız o kolanın içine biraz süt dökerseniz gördüğünüz pisliğie inanamazsınız. Şimdi iğrençleşiyoruz... Buyrun size McDonald's 'ın karıştığı (tabi diğer fast food restoran zincirlerinde de böyle olaylar oluyordur, hiçbiri sütten çıkmış ak kaşık değil) skandal olayları derleyeyim:
1. Kahvede Fare!
McDonalds'ın Kanada'daki bir şubesinde Ron Morais adlı bir adam, aldığı kahvenin son yudumunu almak için kapağı açtığında, korkunç bir sürprizle karşılaşmış. Kahvenin içinde ölü bir fare varmış! Şirketin yaptığı açıklamaya göre adama geri dönüşte bulunmuşlar ve olayı araştırmaya devam ediyorlarmış.
2. Burgerinizi tavuklu mu kertenkeleli mi alırdınız?
Singapur şubesindeki müşteri ise, burgerinden yavru bir kertenkelenin çıktığını iddia etti. Fotoğraflara göre bebek kertenkelinin kuyruğu, burgerden dışarı sarkıyordu!
Amerika'da ise çocuklarıyla beraber tavuk menü sipariş eden anne, çocuklarından 6 yaşında olanının duraksadığını görünce, ona kendi yedirmeye çalıştı ve fark ettiği şey karşısında şoke oldu. Tavukların arasında gerçek bir tavuk kafası bulunuyordu! Restoran, kadına iki haftalık istediği kadar ücretsiz menü teklifinde bulunsa da, aile şikayette bulunup 100 bin dolarlık tazminat davası açtı.
(Kertenkele olduğu ne kadar anlaşılıyor bilemedim ama şu tavuk kafasında bariz vahşet görüyorum, çok korkutucu)
Bu kadar olaydan sonra, satışlarının hız kesmeden devam etmesi ise ayrı enteresandır. Rezillik fotoğraflarda görülüyor, ben de daha fazla bir şey söylemeden, burayı küçüklüğümde nadiren gittiğim, film karekterli oyuncak ve aktivite kitabı kazandığım yer olarak yad etmeyi tercih edeceğim, böylesi çok daha mutlu. Belki insanlar da durumun ciddiyetini böyle görmezden geliyorlardır...
Şimdi hala nasıl bir evrim geçirdiği benim için gizemini koruyan Burger House'a gelelim. Ben 11-12 yaşımdayken buraya BAYILIRDIM. Patates kızartmasının üstündeki baharatıyla, çırpı gibi olmamasıyla, yağdan çok tadı almanızla eşsizdi. Ben eskiden hep olduğu gibi en sade, en minik burgeri söylerdim (sanırım Kids Menü'ydü). Yine restoran ayarında fiyatı olan bir yerdi ama lezzeti bambaşkaydı. Köfteleri kaliteliydi, gerçekten ızgara dana eti yiyordunuz. Sonra yanılmıyorsam 2015 civarından, Bahariye'den başlayarak el değiştirme gibi bir durumu oldu. Adı aynıydı ama patatesleri çok tatsızdı, Kids Menü kaldırılmıştı, oradan iyice soğudum. Ekşi Sözlük gibi kaynaklardan gördüğüm üzere de, başka insanlar da bu durumdan muzdarip. Eski kalitesini kaybetmiş.
Sırada, tam hamburgerci olmayan ama lezzetli hamburgerler sunan, bir kısmı civardaki lise öğrencileri olmak üzere baya akına uğrayan KEV. Burgerlerine özel sos dedikleri kırmızı-turuncu tatlı bir sos da ekliyorlar, başarılı buldum. Siyah-sarı renkleri baz aldığı dekorasyonuyla da farklı bir hava yaratmış. Ancak aceleniz varsa ya da en azından 45 dakika içinde yakın bir yere gitmeniz gerekiyorsa, burası size pek uygun bir yer değil. Servis yavaş. Buranın bir de değişik görünümlü enfes mantıları var ama burger konusuna sadık kalmak adına sinir olduğum bir durumdan bahsedeceğim. Bir gün okul çıkışı tiyatro provasına kalacaktım, yakında olduğu için buraya geldim. Klasik hamburger seçmiştim ama turşu, salatalık gibi şeylerden hoşlanmadığımdan ve bu konuda çok seçici davrandığımdan, yine bir iki şeyi istemediğimi söylemiştim. Garson ısrarla olmaz, yapamayız dedi, ısrar ettim. En sonunda "Fiyatı değiştiremiyoruz." gibi bir şey geveledi ve sinirim tepeme çıktı. "Bakın, buradakinden istiyorum ama burgerimde domates ve salatalık istemiyorum. Parası neyse aynısını ödeyeceğim." diye jestle açıkladım, son cümlemde adam herhalde oradaki bir iki liranın hesabını yapmadığımı anladı, tamam dedi. Bekledim, bekledim... Yemeğim geldiğinde deli gibi acıkmıştım ve prova başlamak üzereydi, hızlıca yemeğimi yiyip hesabı istedim. Onu getirmeleri de yine 5 dakika falan aldı, bana eziyetti tabi. Hesaba baktım, 22 ya da 23 liraydı. Çantamdaki paramı aradım, adam tepemde dikiliyordu! Şahsen çok aşağılanmış hissettim ama 25 lira koydum ve çantamı alıp hızlıca çıktım. O 2-3 lirayı hak etmiyordu bile ama onun için ayrı bir 5 dakika bekleyemezdim, hem bahşiş çok da güzel bir cevap oldu bence.
Başınızı ütülememiş olmakla ve sinir atmanın rahatlamasıyla beraber, ara tatilde görüşmek üzere, iyi haftalar!
O zaman, nedir bu "Charbroiled"?
Carl's Jr. 'da logolarının altına iliştirilmiş ve her seferinde empoze ettiklerini düşündüğüm "Charbroiled Burgers" ın anlamının, kısa bir araştırmanın ardından "mangalda pişirmek" ya da "mangalda ızgara yapmak" olduğunu gördüm. Yani anladığım kadarıyla "Fast food'çuyuz ama etlerimiz kaliteli, barbeküdeki keyfi alabilirsiniz" gibi bir mesaj veriliyor.
Pek fast food yiyen biri olmadığımdan, burada yediğim birkaç seferde değişmez tercihim Double Western BBQ Burger oluyor. İçinde, tadı bacon'ı andıran (ancak Müslüman çoğunluktaki ülkeye uyarlandığını tahmin ettiğim) %100 dana füme et, ve yine %100 dana eti olmak üzere iki hamburger köftesi ve iki çedar peyniri! Yanında içeceği ve patates kızartmasıyla da menüsü var. Bana fırsatçı diyebilirsiniz ama, Carl's Jr. 'la ilgili en sevdiğim şeylerden biri, şubede yerseniz, menülerle sınırsız içecek hakkınız var 😋 Ve sıradan patates kızartması dışında, ekstralarda curly seçeneğiniz oluyor. Bu da, adı üstüne kıvır kıvır şekli olan, daha çıtır ama biraz daha ağır bir patates kızartması.
Mekan olarak, Bahariye'deki zeminin biraz altında ve dar bir yer ama bildiğim kadarıyla diğer şubelerinde durum bu değil. Fiyat anlamında da, normal burgercilerden bir tık daha fiyatlı fakat at eti yemek istemiyorsanız buna değer. Zira birazdan anlatacaklarımı mideniz kaldıramayabilir.
Fast food yapan restoranların çoğunun niye 5 liralık menü sunduğunu hiç merak ettiniz mi? Evet, yediklerimizin belli bir ölçüde zararlı olduğunu ve muhtemelen en kaliteli malzemenin kullanılmadığını da biliyoruz. Hatta belki daha önce duymuşsunuzdur, sırf aldığınız o kolanın içine biraz süt dökerseniz gördüğünüz pisliğie inanamazsınız. Şimdi iğrençleşiyoruz... Buyrun size McDonald's 'ın karıştığı (tabi diğer fast food restoran zincirlerinde de böyle olaylar oluyordur, hiçbiri sütten çıkmış ak kaşık değil) skandal olayları derleyeyim:
1. Kahvede Fare!
McDonalds'ın Kanada'daki bir şubesinde Ron Morais adlı bir adam, aldığı kahvenin son yudumunu almak için kapağı açtığında, korkunç bir sürprizle karşılaşmış. Kahvenin içinde ölü bir fare varmış! Şirketin yaptığı açıklamaya göre adama geri dönüşte bulunmuşlar ve olayı araştırmaya devam ediyorlarmış.
2. Burgerinizi tavuklu mu kertenkeleli mi alırdınız?
Singapur şubesindeki müşteri ise, burgerinden yavru bir kertenkelenin çıktığını iddia etti. Fotoğraflara göre bebek kertenkelinin kuyruğu, burgerden dışarı sarkıyordu!
Amerika'da ise çocuklarıyla beraber tavuk menü sipariş eden anne, çocuklarından 6 yaşında olanının duraksadığını görünce, ona kendi yedirmeye çalıştı ve fark ettiği şey karşısında şoke oldu. Tavukların arasında gerçek bir tavuk kafası bulunuyordu! Restoran, kadına iki haftalık istediği kadar ücretsiz menü teklifinde bulunsa da, aile şikayette bulunup 100 bin dolarlık tazminat davası açtı.
Bu kadar olaydan sonra, satışlarının hız kesmeden devam etmesi ise ayrı enteresandır. Rezillik fotoğraflarda görülüyor, ben de daha fazla bir şey söylemeden, burayı küçüklüğümde nadiren gittiğim, film karekterli oyuncak ve aktivite kitabı kazandığım yer olarak yad etmeyi tercih edeceğim, böylesi çok daha mutlu. Belki insanlar da durumun ciddiyetini böyle görmezden geliyorlardır...
Şimdi hala nasıl bir evrim geçirdiği benim için gizemini koruyan Burger House'a gelelim. Ben 11-12 yaşımdayken buraya BAYILIRDIM. Patates kızartmasının üstündeki baharatıyla, çırpı gibi olmamasıyla, yağdan çok tadı almanızla eşsizdi. Ben eskiden hep olduğu gibi en sade, en minik burgeri söylerdim (sanırım Kids Menü'ydü). Yine restoran ayarında fiyatı olan bir yerdi ama lezzeti bambaşkaydı. Köfteleri kaliteliydi, gerçekten ızgara dana eti yiyordunuz. Sonra yanılmıyorsam 2015 civarından, Bahariye'den başlayarak el değiştirme gibi bir durumu oldu. Adı aynıydı ama patatesleri çok tatsızdı, Kids Menü kaldırılmıştı, oradan iyice soğudum. Ekşi Sözlük gibi kaynaklardan gördüğüm üzere de, başka insanlar da bu durumdan muzdarip. Eski kalitesini kaybetmiş.
Sırada, tam hamburgerci olmayan ama lezzetli hamburgerler sunan, bir kısmı civardaki lise öğrencileri olmak üzere baya akına uğrayan KEV. Burgerlerine özel sos dedikleri kırmızı-turuncu tatlı bir sos da ekliyorlar, başarılı buldum. Siyah-sarı renkleri baz aldığı dekorasyonuyla da farklı bir hava yaratmış. Ancak aceleniz varsa ya da en azından 45 dakika içinde yakın bir yere gitmeniz gerekiyorsa, burası size pek uygun bir yer değil. Servis yavaş. Buranın bir de değişik görünümlü enfes mantıları var ama burger konusuna sadık kalmak adına sinir olduğum bir durumdan bahsedeceğim. Bir gün okul çıkışı tiyatro provasına kalacaktım, yakında olduğu için buraya geldim. Klasik hamburger seçmiştim ama turşu, salatalık gibi şeylerden hoşlanmadığımdan ve bu konuda çok seçici davrandığımdan, yine bir iki şeyi istemediğimi söylemiştim. Garson ısrarla olmaz, yapamayız dedi, ısrar ettim. En sonunda "Fiyatı değiştiremiyoruz." gibi bir şey geveledi ve sinirim tepeme çıktı. "Bakın, buradakinden istiyorum ama burgerimde domates ve salatalık istemiyorum. Parası neyse aynısını ödeyeceğim." diye jestle açıkladım, son cümlemde adam herhalde oradaki bir iki liranın hesabını yapmadığımı anladı, tamam dedi. Bekledim, bekledim... Yemeğim geldiğinde deli gibi acıkmıştım ve prova başlamak üzereydi, hızlıca yemeğimi yiyip hesabı istedim. Onu getirmeleri de yine 5 dakika falan aldı, bana eziyetti tabi. Hesaba baktım, 22 ya da 23 liraydı. Çantamdaki paramı aradım, adam tepemde dikiliyordu! Şahsen çok aşağılanmış hissettim ama 25 lira koydum ve çantamı alıp hızlıca çıktım. O 2-3 lirayı hak etmiyordu bile ama onun için ayrı bir 5 dakika bekleyemezdim, hem bahşiş çok da güzel bir cevap oldu bence.
Başınızı ütülememiş olmakla ve sinir atmanın rahatlamasıyla beraber, ara tatilde görüşmek üzere, iyi haftalar!
Yorumlar
Yorum Gönder