Kayıtlar

2016 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Ege'nin Gizli Cevheri: Sokakağzı

Resim
Bu hafta ilk otel yorumumla karşılıyorum sizi. Anneannemin 10 yıl önce gazetede ufak bir tanıtım yazısını görmesiyle başlayan bu tatil geleneğini sizlere de aktarmak istiyorum. Aman ha, çok kişiyle paylaşmayın, burası en çok da kafa dinleyebildiğiniz bir yer olduğu için seviliyor! Çanakkale Ayvacık'ta, Assos'un biraz ilerisindeki Koyunevi Koyu'na bağlı, Polymedium antik kentinin üstüne kurulmuş Sokakağzı. (Sokakağzı sahiline bir bakış) Burası da popülerleşmenin belirtilerini göstermeye başlıyor zamanla. Geçtiğimiz yıl, ilk defa yüzme havuzlu bir otel açıldı. Ramazan ayı ve Kurban Bayramı dışındaki zamanlar da kalabalıklaştı. Topu topu 2 bakkal, en uçta bir çay bahçesi, dondurmacı, balıkçı kahvesi ve çoğu motellerden oluşan konaklama yerlerinden ibaret oysa burası. Bizim burada daimi tercihimiz Ergül Motel oluyor. (Sokakağzı'nın havasını bozduğunu düşünsem de, pek lüks görünen Ada Motel) İlk geldiğimiz zamanlarda Ali Kaya'nın sahibi olduğu Kaya

Ekonomik Yemek, Zarif Yemeğe Karşı!

Resim
Sizi bu sefer biraz daha mahalle sıcaklığı taşıyan bir restoranla karşılıyorum. Mehmet Yaşin'in pek beğendiği Borsam Taşfırın , Bahariye'nin Serasker Caddesi'nde yer alıyor fakat Kadıköy Rıhtım ve Kadıköy Çarşısı'nda iki şubesi daha var. Belki görebileceğiniz en şık, en nezih yer değil ama burayı hiç görüntüsüyle yargılmayın: Samimi personeli, uygun fiyatı ve doysan da yedirtmeye devam ettiren lezzetiyle, Moda'nın seçkin fakat züppe havasına pek tezat düşüyor. Geçtiğimiz cumaya kadar buranın varlığından bile haberim yoktu doğrusu. Vize randevumuzdan çıkışta (neresi olduğu sürpriz olsun, oradan da yazacağım 😉 ), babam "Hazır Bahariye'deyken Mehmet Yaşin'in tavsiye ettiği bir pideci var, orayı deneyelim, değişiklik olsun hem belki bloğuna da yazarsın." dedi, ben de hiç bu fırsatı kaçırır mıyım? Hava biraz soğuktu ve yer biraz dar olduğu için ilk katta yer yoktu, ikinci katta oturduk (restoran üç katlı ama üçüncü kat personel kullanımına açı

Yeni Trend: Kafe Açmak

Resim
Yaşadığım yer olması nedeniyle genelde Moda'yı baz alarak yazmamı dert etmediğiniz ümidiyle, bu haftaki yazıma başlıyorum. Ve sanıyorum ki, hakkında yazacağım konunun en bariz örneği İstanbul'un yeni göz bebeği Moda. Restoranlar konusundaki inancım şu: İnsanların bir mekanı tercih etmesi için bu mekanın bir farkının olması gerekiyor. Ama çoğunlukla medyanın pompalamasıyla son yıllarda özellikle hafta sonları çok rağbet gören yerlerde bazı insanların tek amacı bu aktif ticari merkezlerden nasıl para kazanabilecekleri . Nasıl olsa insanlar geliyor, en kötü durumda, oturacak başka yer kalmayınca benim mekanımda otururlar mantığıyla hiçbir şey vaat etmeyen mekanlar artışta. Aslında göründüğü kadar restoran opsiyonu yok yani. Nerede yesen 20 liralık ızgara köfte, makarna... Fakat işini sevdiğin için yaparsan yaratıcılığınla işi de geliştirebilirsin. Mesela eskiden Saint-Joseph'in yakınında küçücük bir dükkanda Munchies adında bir "pancake"çi, şimdi Moda'da cadd

İtalyan Lokantaları Karşı Karşıya!

Resim
Herkese merhaba! Diyeceksiniz, "Ee, hani 14 Kasım haftası yayınlıyordun yeni yazıyı?". Haklısınız ama okulun ara tatili olduğundan geçen hafta yazmıyorduk, ben de bunu sonradan öğrendim. Fakat telafi etmek için dünyanın en popüler mutfaklarından biriyle karşılayacağım sizi: İtalyan mutfağı! Sayısız yer pizza ve makarna yapar ancak sadece bu mutfağa odaklanmış, bunu bir sanat olarak gören, kaliteli mekan az bulunur. Ben bugün size ikisinden bahsedeceğim: Aida ve Enzo . İkisi de İstanbul'un Anadolu yakasında bulunuyor. Aida, Moda'nın Ressam Şeref Akdirek Sokağı'nda, naif bir konakta; Enzo ise Akasya Alışveriş Merkezi'nin en üst katında yer alıyor. Şayet evden çıkacak halim yok diyorsanız, Fornello Pizza'yı gönül rahatlığıyla önerebilirim. Fabrikalaşmış, hazır pizzalara hiç benzemez, bence İtalyan yemeği çekiyorsa canınız, bir gün Pizza Hut gibi yerler yerine buradan söylemeyi deneyebilirsiniz, Kadıköy Serasker Caddesi'nde bulunuyor. Eğer "K

Merhaba!

Resim
Herkese merhaba! 3 yıldır blogger kullanmamış olduğum gerçeği, bu harfleri tuşlarken acımasızca yüzüme vuruluyor olsa da, okulumun bir projesi aracılığıyla buraya dönmek bana iyi hissettirdi, biraz nostalji yapıyorum diyebiliriz. Bu proje beni, üzerimde etki bırakan çeşitli otel ve restoranlar hakkında yazmaya teşvik etti. Şimdi formalite gereği biraz kendimden bahsetmem gerekiyor :)  Aşağı yukarı birkaç maddede kendimi özetleyebilirim: -Adım Duru Saçıntı, 14 yaşındayım, Saint Joseph Fransız Lisesi'nde hazırlık sınıfı öğrencisiyim. -Yazı yazmaya, animasyon karakterler çizmeye bitmek bilmeyen bir tutkum var. -Fanatik bir Harry Potter hayranıyım. 17 asa, 2 uçuş süpürgesi ve daha nice parçalar içeren koleksiyonumu daha da büyütme hayalleri kuruyorum. Harry Potter koleksiyonumdan kesitler... -Hayatımı dolu dolu yaşamak istiyorum ve geçtiğimiz yaz 11 metreye tüplü dalış yaptığımdan beri ekstrem sporlara daha da hevesliyim. Bir gün yamaç paraşütü ve serbest düşüş