Ege'nin Gizli Cevheri: Sokakağzı

Bu hafta ilk otel yorumumla karşılıyorum sizi. Anneannemin 10 yıl önce gazetede ufak bir tanıtım yazısını görmesiyle başlayan bu tatil geleneğini sizlere de aktarmak istiyorum. Aman ha, çok kişiyle paylaşmayın, burası en çok da kafa dinleyebildiğiniz bir yer olduğu için seviliyor!

Çanakkale Ayvacık'ta, Assos'un biraz ilerisindeki Koyunevi Koyu'na bağlı, Polymedium antik kentinin üstüne kurulmuş Sokakağzı.




(Sokakağzı sahiline bir bakış)

Burası da popülerleşmenin belirtilerini göstermeye başlıyor zamanla. Geçtiğimiz yıl, ilk defa yüzme havuzlu bir otel açıldı. Ramazan ayı ve Kurban Bayramı dışındaki zamanlar da kalabalıklaştı. Topu topu 2 bakkal, en uçta bir çay bahçesi, dondurmacı, balıkçı kahvesi ve çoğu motellerden oluşan konaklama yerlerinden ibaret oysa burası. Bizim burada daimi tercihimiz Ergül Motel oluyor.



(Sokakağzı'nın havasını bozduğunu düşünsem de, pek lüks görünen Ada Motel)

İlk geldiğimiz zamanlarda Ali Kaya'nın sahibi olduğu Kaya Motel'de kalıyorduk. Belki en iyi işletmeye sahip değildi ama denize olan konumu çok güzeldi, 5 metre ötende serin mi serin Ege Denizi, karşında Midilli Adası'nın arka tarafını görüyordun. Buraya yaklaşık olarak 4-8 yaşları arasında gittiğim için hatırladıklarım (biraz sınırlı olsa da şunlar): Üstünde sallanmaya bayıldığım motel girişindeki hamak, beni çok seven aşçı, son sene dışında her yıl elime masaları saplamak için kullandıkları iğnelerden birinin batması ve ahşap yataklardaki sivri uçları dışa dönük çivilerden birinin halamın bacağına batması. Pek iç açıcı değil, doğru. Ama işletmeyi, Ergül Motel'in sahipleri Şenol Abi ve Gülperi Abla kiralayınca her şey değişti.



                                                      (Ergül Motel'in eski yeri)

Öncelikle yataklardaki çiviler kalktı, elime masalardaki iğneler batmamaya başladı 😅  Yıllar içinde odaların hepsine televizyon geldi, bu yılların hepsinde de Şenol Abi ve Gülperi Abla'nın güleryüzüyle karşılandık. Odalar hala biraz ufaktı ve sadeydi ama böyle bir yerde ihtiyacınız olan kadardı ve zaten buraya şatafat için gelmezdiniz. Ali Kaya öldükten bir sene sonra oğulları işletmeyi devralmak istediler, Ergül Motel'de son iki senedir inşa ettikleri (ki burası sit alanı olduğu için inşaat izni almak çok zordur) yeni yerlerine taşındılar. Değişmeyen tek şey Gülperi Abla'nın kendi bahçelerindeki malzemelerle yaptığı leziz yemekleri ve tam pansiyonla bile çok uygun olan fiyatlarıydı.

Yeni otel eskisine nazaran daha küçük olsa (toplamda 8 oda) ve denize biraz uzaklaşsa da, Sokakağzı'nın çok daha sakin bir kısmında yer alıyorlar ve yürümek istemeyenler de arabayla sahile indirilebiliyor, öğle yemeklerini de sahilin kendine ayrılan kısmının arkasında açtıkları yerde yiyebiliyorsunuz, moteldeki yemeklerin aynısı oraya da götürülüyor. Açılışı bu sene yaptığı için onlara ait kısmı deniz kestanesi gibi şeylerden çok temizleyememişlerdi ama eski yere şezlong kurup denize oradan girdik, çok daha temizdi.


















(Otelin yeni yeri ve çok daha geniş, yepyeni odaları- burada duşakabin de var)

Son olarak yemeklerden biraz daha detaylı bahsetmek istiyorum: Türk kahvaltısının vazgeçilmezleri- zeytin, yumurta/omlet/menemen, peynir, domates/salatalık, krem peyniri, bal, reçel ve şokella. Özellikle yaptıkları çilek reçelini denemeden dönmeyin derim (tabi denk gelirseniz :P). Ayrıca bazı günler yaptıkları krep ve pişi de sabah yatağınızdan erken kalkmak için bir motivasyon. Öğle yemeği ise çoğu gün farklı oluyor: bamya, mercimek, erişte... yemek sonrasında karpuz... Akşam yemeğinde de zeytinyağlılar ve köfte, kuzu şiş veya çeşitli balıklar gibi opsiyonlarınız oluyor, lütfen orkinos gibi bazı balıklar ve aldığınız içecekler veya ekstralar dışında bütün yemeklerinizin tam pansiyon fiyatına dahil olduğunu unutmayın.

Umarım bir gün burada konaklama şansınız olur, şimdiden keyifli tatiller 😉

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Asya'dan Dünyaya Açılan Lezzet: Suşi

700 Gr Mutluluk ve Daha Fazlası

Çarlara Layık Charbroiled Burger