Kayıtlar

Nisan, 2017 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Çikolatanın Ana Vatanı : Belçika (KISIM 2)

Resim
Herkese merhabalar! Önümüzdeki hafta çıkacağımız Alsace gezisi ardından bir gezi yazısı yazmamızla beraber ne yazık ki noktalanacak bu blog. Beni özler misiniz bilmem ama ben sizi özleyeceğim, o yüzden güzel bir kapanış yapayım dedim. O zaman ilk önce kaldığımız otelden bahsedeyim biraz sizlere, söz vermiştim hatırlıyorum 😇 B&B Bonifacius Exclusive Guesthouse, adını hemen yanında bulunduğu Bonifacius Köprüsü'nden alan bir konak. Eskiden bitişiğindeki konakla birleşik olarak Belçika Baronu'na ait olan bu alan, eski havasıyla ve etrafını saran sarmaşıklarıyla bir ayrı güzel. Tabi terasından rahatça görünen Our Lady (Notre Dame, ya da başka bir deyişle, Meryem Ana) katedrali de hoş bir detay :) Çok dost canlısı olan otel sahibi hanımfendi bizi kanal manzaralı ufak kahvaltı salonuna alıp, harita üzerinde bir sürü mekan tavsiye ettikten sonra ettiğimiz hararetli sohbette ona In Brugge filminde Collin Farrell'ın atladığı çan kulesini sorduk ve ne öğrendik dersiniz? Filmi

Belçika Harika (Değil)

Resim
Son dakikada Schengen vizemiz var diye bahar tatilini değerlendirmek için iki günlüğüne Brüj'e gittik, dönüş günümüzde de Brüksel'de ufak bir tur yaptık, bu nedenle ben de merhabalarımı iletiyor ve size Belçika yemeklerine dair bir yazıyı müjdeliyorum. Otelle ilgili yorumumu, gezdiğim şehirlere dair naçizane bir iki görüşümle harmanlayarak bir sonraki yazımda yapmayı planladığımdan şimdilik onu es geçelim. Sabah mümkün olan en erken uçağı seçtik (09.10) ve yaklaşık üç buçuk saatlik bir uçuşun ardından, yerel saatle 11.45 gibi Brüksel'deydik. Oradan trenlerin sistemini çözelim derken çok yorulmuşuz, bize tavsiye edilen restoranı bulmaya daha fazla uğraşamadan hamburgerci Ellis'e oturduk, hayatımızda hiç duymamışız... Çok acıktığımız için sanki biraz yavaşmış gibi geldi ama aslında 15 dakika anca geçmiştir diye tahmin ediyorum. Fiyatlar da çok makuldü, 6-13 euro arasında değişiyordu gördüğüm kadarıyla. Ben de domates-turşuya çok bayılmadığım için çocuk burger söyledim,

Çarlara Layık Charbroiled Burger

Resim
Evet...Nihayet yine bir yemek yazısıyla karşınızdayım! Aslında Türkçe öğretmenimiz Didem Hoca bana "Moda'daki en iyi burgerci neresidir?" diye sorduğundan bu yana aklıma takılan bir soruydu, ne mutlu ki bu akşam yazma imkanım oldu. O zaman, nedir bu "Charbroiled"? Carl's Jr. 'da logolarının altına iliştirilmiş ve her seferinde empoze ettiklerini düşündüğüm "Charbroiled Burgers" ın anlamının, kısa bir araştırmanın ardından "mangalda pişirmek" ya da "mangalda ızgara yapmak" olduğunu gördüm. Yani anladığım kadarıyla "Fast food'çuyuz ama etlerimiz kaliteli, barbeküdeki keyfi alabilirsiniz" gibi bir mesaj veriliyor. Pek fast food yiyen biri olmadığımdan, burada yediğim birkaç seferde değişmez tercihim Double Western BBQ Burger oluyor. İçinde, tadı bacon'ı andıran (ancak Müslüman çoğunluktaki ülkeye uyarlandığını tahmin ettiğim) %100 dana füme et, ve yine %100 dana eti olmak üzere iki hamburger köftesi ve i

Elitliğin Değişmeyen Adresi: Pera Palas

Resim
Bu yazı da biraz lüks düşkünü olanlara gelsin diyorum doğum günüme saatler kala şu harfleri tuşlarken. O yüzden size, birkaç sene önce annemin doğum günü için bir değişiklik yapıp, bir geceliğine kaldığımız otelden bahsedeceğim. İstanbul Beyoğlu'nda yer alan nezih bir müze otel... Bir süredir uluslar arası Jumeriah otel zincirine bağlı. 1892 yılında ziyaretçilerine kapılarını açmış bu otel, bir sürü ünlü konuğa da hizmet vermiştir. Ve bunun anısına, çeşitli ünlülerin kaldığı odalara, onların adları verilmiş; odalar onların zevkleriyle döşenmiştir. Misal: 1. Ernest Hemingway 55 metre karelik Ernest Hemingway süitinde, yazarın deniz sevgisine yönelik mavi ve yeşil tonları; puro tiryakiliğini yansıtan kahverengi tercih edilmiş. Banyo ürünleri olarak Blue Herbs kullanılmış, klasik tipte olan banyo (o çok sevdiğim ayaklı küvet de var) Carrara mermerleriyle döşenmiş. 2. Greta Garbo Altı tane Greta Garbo köşe süiti, otelde 1920'li yıllarda kalan İsveçli aktrise adanmıştı

Yurt Dışında Nerede Kalınmalı?

Resim
Belki biraz garibinize gitti, siz muhtemelen başka bir yemek yazısı bekliyordunuz. Ama bu sefer karnınızı acıktırmak yerine, konseptin dışına çıkmadan (bkz. sitenin alt başlığı) bu yazıyı yazıyorum. Hem yaklaşan bir tatiliniz olup da bir kaçamak için hala hangi oteli tercih edeceğinizi bilmiyorsanız faydalı olur diye düşünüyorum. Eski yazılarımdan birinde sessiz sakin bir yer olan Sokakağzı'ndaki Ergül Motel'e yer vermiştim. Şimdi Londra'dan Paris'e, klasmanlarının en iyilerinden birkaç otel... 1. Londra - The Levin Hotel Malum Londra'da fiyatlar genel olarak pahalı. Biz de merkezi bir konumda tabi ki ucuz olmasa da daha uygun fiyatlı bir otel aradık, kültürel amaçlı gittiğimizden önemli noktalara kolay ulaşım önemliydi. Londra'nın saygıdeğer bir muhiti olan Knightsbridge'te, tarihi alışveriş merkezi Harrods'a bir iki dakikalık yürüme mesafesindeki butik bir otel olan Levin Hotel'i seçtik. Beni bu otelde en çok büyüleyen şey dekorasyonları olabil