700 Gr Mutluluk ve Daha Fazlası

Herkese merhaba! En sevdiğim şeylerden birinden bahsedeceğim için büyük bir mutlulukla başlıyorum bu yazıya! Ne olduğunu tahmin edebildiniz mi? Edemediyseniz, sizi daha fazla meraklandırmayayım-bugün ruhun gıdası tatlılardan söz edeceğim!

İlk olarak, bu yazıya da adını veren 700 Gr (Fırın ve ucundan kenarından pastane 😜 ) ...  Aslında Moda'da sıkça gittiğim bir bölgenin yan sokağındaymış ve ben bunu 2 sene boyunca fark etmemişim! Ürünleri gayet güzelken pek bilinmemelerinin yazık olduğunu düşünüyorum fakat en azından iş yapıyorlar gibi görünüyor. Küçük bir mekan olduğu için 2-3 kişi çalışıyor ve rahat kıyafetleriyle, sakin ve dostane tavırlarıyla dikkat çekiyorlar. İçeride çeşitli modern sanat ürünü duruyor. Tahta koltuklar ve demir sandalyeler sanki rahatsız bir yermiş gibi görünmesine neden olsa da, gayet konforlu sıcak bir mekan. 



(Sevimli ve sıcak ortamıyla 700 Gr Fırını)







Buradaki kişisel favorim, kakaolu kurabiyelerin arasında fıstık ezmesi-minik görünen ama çok doyurucu bir sandviç! Fıstık ezmesinin tuzlu bir tadı var ve kakaonun tatlılığını bastırmadan, hem tatlı hem tuzlu, enfes bir kıvam veriyor. Bunun katılaşmış fıstık ezmesi arası erik marmelatı versiyonunu ise henüz denemedim. 

(Fıstık ezmeli-marmelatlı olanlar 10, kakaolu-fıstık ezmeli olanlar 9 lira ve küçük görünseler de gerçekten beni 2-3 saat tutmaya yetiyorlar.)

















Fındıklı ve cevizli brownie de denemenizi tavsiye ettiklerimden. İki ay öncesine kadar beyaz çikolatalıymış ama ben ona yetişemedim ne yazık ki. Ancak yoğun çikolatasının karşı konulamaz bir cazibesi var. Annemle ilk denediğimizde "Bu bir şaheser." deyip, bayıla bayıla yemiştik ne var ki en son yiyişimde çok beğenmeme rağmen o kadar etkilenmedim. Yine de malzemelerin tadını gerçekten alabildiğiniz, mesela fındığın ağzınızdaki kıtırtısının ardından yayılan doğal tadını hissedebilmeniz açısından tavsiye ederim. 



(Fındıklı-cevizli brownie, adeti 12 lira)
















Çikolata parçacıklı kurabiyelerini ise ben beğenirken, annem beğenmedi ve kendi kısmını da bana bıraktı. Ben de bir parça pişmanlıkla yedim tabi. Beğenmemesinin nedenini "asıl çikolata" olarak nitelendirdiği bitterin değil, sütlü çikolatanın kullanılmış olması olduğunu düşünüyorum. Sırf oraya gitmek için bir neden değil ama diğer tatlar için gittiğinizde, bunu da deneyin derim. Son olarak, creme fraiche'li muzlu tart. Creme fraiche'i oradaki bey, "ekşi" olarak nitelendirdi ve çok haklıydı. Tart kısmı kıtırlı dokusu hoş olsa da, sadece muzlu olsa çok daha güzel olabilirdi bence. Creme fraiche ekşiliğiyle orada bayağı bir sırıtmış. Ona rağmen muz dolgulu krema ve taze muzlar hatrına bu tatlıyı da lezzetli tatlar hanesine yazıyorum. 

(Beyaz kısım creme fraiche, sarı olan da tahmin edebileceğiniz üzere muz dolgulu krema, yanılmıyorsam 12 ya da 13 liraydı)

















Şimdi ise çok daha bilindik olan Eyfel Pastanesi'ne geldi sıra. 3 kardeş, 3 dükkan. Bunlara şube diyemeyiz ama. Kardeşlerden birinin anlattığına göre, para girince işin içine, kardeş mardeş kalmamış. Bunlar üç ayrı pastane, tatlıların ise çoğu aynı. Okulumuza yakın olan dükkanın ise, özellikle öğrencilerden çok rağbet gördüğü için, çok daha fazla opsiyonu var. Tatlılarını genel olarak beğensem de, yeni tatlarda kullanılan çikolatanın yüksek kaliteli olduğunu düşünmüyorum. Ne yazık ki yoğun uğraşa ve pahalı malzemelere oranla çok getirisi olmadığından geçtiğimiz Noel'den sonra kapanan Kadish ve fiyatlı olmasına rağmen sahici çikolatanın ne olduğunu ispatlayan Godiva'dan yeterince tüketim yaptıktan sonra bu farkı anlayabildiğimi düşünüyorum doğrusu. Bir de "özel kremamız" olarak nitelendirdikleri "prenses kreması" nı pek hoş bulmadım (gerçi bana biraz fındık kremasını hatırlattı, yine de tat olarak tatlıya bir katkısı yoktu). Bence bitter/sütlü çikolata ile ürettikleri yeni tatlılardan uzak durmaları, çilekli ve muzlu tatlara devam etmeleri onlar için en iyisi. Yeni tatlardan özellikle hoşuma giden ise, "yapay çikolata" olarak görülse de beyaz çikolatalı, çilekli, sade kremalı bir tatlıydı. Üstünde kıtır, önyargımı kıran bir makaron ve şekerle kaplı çilekle sunuluyordu. Eski tatlardan çilekli tart zaten efsane! Fiyatları ise makul bence. 

(Burada üstte ve altta bulunan gofreti pek beğenmedim, fabrikasyon bir şey yiyormuşum hissi yarattı. Buradaki krema ise çilekle iyi gitmiş. Bir kaptaki krema içinde çikolata parçacıklı, çilekli bir tatlı koyabilirler buna yine)















Geldik Asumancı Çikolata Dükkanı'na... Moda'nın pancakeçisi Munchies gibi güzel ve abartılmış olduğunu düşündüğüm bir yer. Uğramayalı 2 yıl oldu sanırım. O zamanlar Asuman 20 liraydı, şimdi kaç lira olduğunu tahmin edemiyorum... İnsanlar burada Asuman yemek ve Munchies'de pancake yemek için 1 saat bile bekleyebiliyorlar ayakta. Tatları güzel, haşa! Ama evde de çok kolay yapar mısınız? Evet! Asuman seçtiğiniz çikolatanın eritilmişi, bolca krem şanti, biraz krokan ve çilek bulunuyor. Oysa siz çikolatayı benmari usulü eritip, diğer malzemeleri da çok daha ucuza kendiniz bildiğiniz yerlerden temin ederek daha güvenilir bir tat elde edebilirsiniz (gerçi sağlık açısından krem şanti yerine başka bir şey koymanızı tavsiye ederim, size kalmış tabi). İlk zamanlar, hiç bilinmeyen butik bir yerken, biraz pahalı olsa da güzel çikolatalarından 100gr paketlerle almıştık annemle. Asıl lezzet bu, ancak Asuman'ın yarısı kadar popüler değil. Marka gücü. Zaten şimdi tramvay yolunun üstüne Asuman adında büyük bir dükkan da açmışlar. Takdir etmedim fakat bize sadece işleri rast gitsin deyip sonraki mekanımıza geçmek düşüyor...



Buraya uzun süredir uğramadığım için fotoğrafları Çakma Gurme adlı siteden aldım. Meşhur Asuman.















Çikolata Dükkanı'nın iştah açıcı görünen çikolataları...


















Arkadaşlarımla en çok tercih ettiğim buluşma mekanıma geçelim şimdi de... Tinca Tinca! Çikolata Dükkanı'nın karşısında bulunan büyük, konforlu, saatlerce oturmak isteyeceğiniz bir mekan. Pastaneden ziyade kafe olduğu için kepekli ekmekte gayet lezzetli tost/sandviç, frozen (buzlu milkshake gibi), smoothie (yoğurtlu, soğuk, meyveli içecek), milkshake, türlü türlü sıcak çikolata (fındıklı, beyaz çikolatalı, vs.) ve sahlep (sade ve damla sakızlı) gibi de alternatifleri olan, fiyatları da uygun bir yer. Adını suyun altında kendi oksijenini üretebilen Tinca Tinca balığından alıyor. İçinde ise gelenlerin iz bırakması için kocaman bir kara tahta var. Benim ise burada tatlı olarak en çok tercih ettiğim lezzet, kuplar. Biraz manolya tatlısını andıran kuplar, hafif bir şölen sunuyor mideye. Tatlıların çoğu günden güne değişse de, oreolu, çilekli, balkabaklı (Külkedisi), kestaneli ve çikolatalı versiyonlarını bünyesinde barındırıyor. İçinde eritilmiş çikolatasıyla sıcacık Double Chocolate Yummy Muffin de adı üstüne çok lezzetli! Yanındaki Page Cafe'ye ise sadece bir kez, arkadaşım orada buluşmak istediği için gitmiştim 2015 yazında. Sanırım beyaz çikolatalı milkshake gibi bir şey içmiştim, çok beğenmiştim fakat oraya bir türlü kanım ısınamadı çünkü oranın sahibi kirasını çok arttırıp, 20 yıllık Alp Kitapevi'ni çıkarmıştı oradan. Kirayı da anca kafeler karşılayabildiğinden, Page Cafe açılmıştı. Beraberinde bir sürü anımı da katletmişti...


(Çilekli, oreolu ve çikolatalı kuplar görünebiliyor. Yanda havuçlu kek, altta ise tiramisu ve ganaj kek var. Çok sevildiğini düşündüğüm ama bir türlü denemeye cesaret edemediğim red velvet kekler de mevcut- Amerika'da acayip bir furya olmuş red velvet 'ın kırmızı kadife rengi, sanırsam gıda boyasıyla sağlanıyor.)












Sizi de çok sıkmadığım ümidiyle vedalaşmaya hazırlanırken, iletecek bir özrüm var. İtalyan lokantalarına dair ilk yazımda, Enzo'nun sadece elmalı tartını tadarak, tatlılarını beğenmediğimi söylemiştim. Oysaki tatlı kavramına başka bir boyut kazandıran Balkabağı Parfesi, beni kendimden utandırttı. Mükemmeliyeti tanımlamak için kullanılabilir bir örnek. Mascarpone peyniri, çiçek balı, fındık likörü creme anglaise içeren bu tatlı da balın şerbet hissiyatının yanı sıra, peynirin hafifliği, bir büyü yaratıyor. Farklı bir deneyim için yemenizi tavsiye ederim.
(17.50 liraya yemeğinize harika bir tatlıyla final yapabilirsiniz)

Son zamanlarda ise yine tatlıya sardığımı düşündüğümden pilatesle 3 ayda biraz erittiğim göbeğim geri gelecek korkusuyla daha sağlıklı beslenmeye gayret ettiğimden, size de önerim elinizden geldiğince kendi yaptığınız ürünleri tercih etmeniz, tatlı olarak elma, armut veya muzu tercih etmeniz olacak. Evet tatlı mutlu ediyor gerçekten, ancak muzda da gerekli seratonin var. Ben bugün bu yazıyı yazarken yarım armut yedim, bir de 3 tane burçak bisküvisi üzerine antep fıstığı ezmesi, fıstık ezmesi ve krem peynir sürdüm. Kalorisi daha düşük ve tok tutan niteliğe sahipler. Antebella markasının antep fıstığı ezmesi (çok tatlı sayılmaz, bu demek değil ki tadı kötü) ve badem ezmesi ise bende bağımlılık yapacak lezzette. Krem peynirde Pınar Beyaz kullandım (President markası da çok yaygın olmasa da güzel) ve fıstık ezmesinde normalde hepimizin bildiği Polmar markasının fıstık ezmesinin tadını daha çok sevmeme rağmen Big Joy Foods tarafından üretilmiş, yine nadir bulabileceğinizi düşündüğüm, yüksek proteinli ürünü yeğledim. Tadı yok gibi hatta biraz kötü ve çok yoğun ağzınızın her tarafına yapışıyor AMA ekteki fotoğrafta da görebileceğiniz gibi, içinde gözlemlenebilir şekilde yer fıstığı var, besin değerleri çok yüksek, şekeri sadece besinin kendi içinde bulunan şeker ve protein oranı %36. Bu nitelikler çoğumuzun bildiği ünlü fıstık ezmesinde yok. İkisini de besin değerleri bölümünden karşılaştırdım: Her ne kadar Polmar, kendininkinin trans yağı ve koruyucu içermediğini iddia etse de, Big Joy Foods'un çok daha organik bir ürün ortaya koyduğu bariz bir gerçek. 


Bütün samimiyetimle söyleyebilirim ki, şayet bütün gün bana verilseydi, Kup Griye'siyle meşhur Baylan Pastanesi gibi daha nicesinden bahsedebileceğime inanıyorum. Şimdi ayrılmamız gerektiğine üzülüyor olsam da, önümüzdeki haftalarda yine sıkça buluşacağımızı bildiğimden, hüznüm hafifliyor. Çoğunuzu henüz tanımama rağmen hepinizi çok sevdiğimi bilin lütfen, ilginize müteşekkirim. 

Tatlı günler 😋 😘 

Yorumlar

  1. Okuduğum ve beni etkileyen yine hayran bıraktığın muhteşem bir yazı olmuş🤗

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Asya'dan Dünyaya Açılan Lezzet: Suşi

Yetişin, Doğum Günü Var!